Uhtelerim, travmalarım
Hayal kırıklıklarım, dertlerim
Var sanırdım ben hep;
Beni benden ayıran
Memnuniyetsizlikte karanlığa hapseden.
Çalışırdım kurtulmaya onlardan her fırsatta,
Az daha yaklaşabilmek için bana.

Bir gün şaşkınlıkla anladım ki:
Meğer en büyük lütuf ve korumaymış onlar,
Beni bana getirmeye çalışan.
Aslında koruma sağlamışlar şefkatle
Kapılmamam için çeldiricilere,
Çıkmamam için yolundan kalbimin;
Hayal kırıklığı ya da dert bildiklerim.

Her şey olması gerektiği gibi olmuş meğer,
Ne bir eksik, ne bir fazla
Her şey yerli yerindeymiş
Merkez Efendi misali, her şey merkezinde.
Meğer beni bana getirmekmiş tüm dertleri,
Uhtelerim, travmalarım
Hayal kırıklıklarım, dertlerim bildiklerimin.

Düşmanım değil, dostummuş onlar meğer
Her birine şükrettiğim yeni gelen anlayışlarla,
Olmasalardı keşke diye şikayet etmektense.
Kabul ettiğimde ben onları huzurla,
Öteden bir ses geldi bana:
Gözün aydın kabul edildin diye,
Hem de hep özlemle tutuştuğun yere…

Meğer esas ben kabul ettiğimde
Benim için kabul edilemezleri
Kabul edilirmişim özlediğimce.
Eğildim minnetle önlerinde,
Sevinç ve şükür göz yaşları içinde.
Meğer her şey yerli yerindeymiş
Her şey merkezindeymiş.

Aylin Safiye Deniz, 2018