Kendini Bil
Aylin Safiye Deniz liderliğinde oluşan Gül Çemberi (eski adıyla Dakini Circle), bilgelik ve kendini bilme yolunda ilerleyen kadınların ve erkeklerin biraraya gelerek yarattıkları dönüştürücü, destekleyici, şifalandırıcı alandır.
GÜL ÇEMBERİ’NDE SUNULANLAR
Bireysel Seans
Kendi öz doğasını daha derinden incelemek ve bunu ortaya koymasının önündeki kişisel engelleri bireysel bir çalışmanın vereceği özel destek yapısı içinde aşmak isteyen kadın ve erkekler için birebir seanslar. Daha fazla bilgi için tıklayınız.
Yakın İlişkiler
İster eş ilişkisinde olan ister başka yakın ilişkilerde olan kişilerin birbirleriyle daha yakın temas içinde kalarak başlangıç zihninde ilişki kurabilmeleri, ilişkilerine enerji ve yaşam getirebilmeleri ve birbirleriyle yeniden tanışabilmeleri, bu çalışmanın amacı. Daha fazla bilgi için tıklayınız.
Gül Çemberi’nden…
Aylin Safiye Deniz’den şiirler, yazılar, duyurular…
Artık kaynaklarımın daha çoğunu kullanabildiğimi ve içsel özgürlüğüme bir adım daha yaklaştığımı biliyorum. Bu yolculukta rehber ve yoldaşlar olması bilinmezi göğüslemeyi kolaylaştırdı benim için. Çok eğlenerek, keyif alarak, farklı duyguların içinden geçerek ilerledik bu yolculukta. Burada güvenli bir ortamda hissetmek önemliydi ve güvenli ellerde olduğunu bilmek. Kendimi tamamen teslim edip, deneyimi tamamen yaşayabilmek için. Tetikte olduğumda yaptığım üzere, kendimi izlemeyi durdurabilmek ve sadece anda olabilmek için. İşte bu güven dolu ortamı yaratan, bu yolculukta bizleri bir araya getiren rehberimiz Aylin’e sonsuz teşekkürler. Çemberdeki tüm dostlara en içten sevgiler.
Sevgili Aylin ile yapmış olduğumuz Dişi Gücümüze Dönüş Eğitiminde herşeyden önce Aylin’in zerafeti ve estetik olgusu henüz daha kapıdan girmeden bizleri karşıladı ve beni çok özel hissettirdi. Bilgileri büyük bir özen ve itina ile aktarma tutkusu, bilginin hayata dönüştüğü hareketli meditasyonlar, öz doğamızı ve içimizdeki Tanrıçaları hatırlama çalışmaları; benim için çok kıymetli birer tecrübe oldular. Uzun zamandır unuttuğu sandıklarımı hatırlatıcı, içimdeki bilgeliğim ile temas etmeme vesile olan ve bir o kadar da aslında hepimizin Koşulsuz Sevgi kaynağından geldiğimizi hatırlatan bir eğitimdi benim için. 15 tane birbirini hiç tanımayan kadının, daha ilk günden birbirleri için yüreklerinde sevgi ve şefkat hissetmesinin başka ne açıklaması olabilir ki?
Başlangıçta ilk çalışmanın beni bir kalemde değiştirecek iki günlük bir süreç olduğunu düşünürken, şu an kendimi değiştirmeden; olduğum gibi hayatımdaki yolculuğa farklı bir bakış açısıyla huzurlu, potansiyelimi her geçen gün arttırarak, kendimden daha emin yoluma devam etmeyi sağlayan bir başlangıç olduğunu görüyorum. Bunu bir grup ile yapmanın da bana çok yönlü aynalar tuttuğunu ve kollektif bilinci daha iyi kavrayıp kendimden daha büyük resmi yani hayatı ve dinamiklerini keşfetmeye açıldığımı hissediyorum. Bu yolculukta bilgisi, tecrübesi, sevecenliği, neşesi, liderliği ve bizleri bir araya getirdiği için Aylin’ e sonsuz teşekkür ederek sevgilerimi iletiyorum.
Eğitimin sayesinde dişil ve eril enerjimi dengelemeyi öğrendim. Yaşadığım olaylarda ve kişilerle olan iletişimimde değişmeye tam bir dengeye oturdu. İçimdeki hazineyi keşfetme yolculuğuna girdim. Hep var olan, hep saklı kalan kullanamadığım sezgilerimi, şefkatimi, bilgeliğimi, kabulde kalmayı, sakinlik içinde çözümü keşfettim. Hayalimde var ettiğim, benim diğer yarım aşkım bu yolculuğumda beni buldu. Şimdi evli, tamamlanmış ve mutluyum. Sonsuz teşekkürler… Aylin güzel ruhlu güzel kadın …
İlk “Dişi gücümüze dönüşü” çalışmamızda şok içinde izledim, hissettim, sevdim ve ağladım içimdeki küçücük kız çocuğumla. Özlemiyle sarıldım, şefkatli sevdim, bir birimize çok ihtiyacı var onu fark ettim. Artık eskisi gibi olamaz bilincimle attım kendimi hayatın okyanusuna, bazen çalkantılı ve acı, bazen neşeli coşkulu büyümeye başladık ve her zaman en kritik zamanımda sevgili Aylin yetişiyor eğitimiyle. Sorgusuzca güvenerek kucağımla karmaşa ile birlikte atıyorum kendimi benim gibi kız kardeşlerimin ve Aylinin kollarına. Orada birbirimizden güç ve destek alarak şifalanıyoruz, gerçek dişi gücümüzü yeniden keşfederek besleniyoruz. Kendi gücümü keşfetmek , tanımak ve kullanmak müthiş keyıfli ve heyecanlı. Ayline tüm kalbimle minnettarım.
İnsanın ruhu bazen ağırlaşır… hayatın koşuşturması, stres ve herkesin bildiği biR dolu zorluklar…. Ara verip nefes almak istersin… zamanı kısa bir süre durdurup sonra kaldığın yerden yeniden başlamak…. İşte o zaman Aylin’in eğitimiyle karşılaşırsın. Bu eğitimle karşılaştıysan bil ki çok şanslısın. Umuyorum yer vardır. Zaten zamanı geldiğinde yerin orada hazır olacaktır. Çok güzel geçecek iki gün… Sonrasında bambaşka bir sen.. Artık yeni bir senle yeni hayatına merhaba! Rahat bir nefes, huzur ve mutluluk hissi… daha ne olsun. Hayata bambaşka gözlerle bakmaya merhaba. Aramıza hoşgeldin.
Eğitim sırasında içimde var olduğunu bilmediğim, ya da var olan ancak derinliğini bilmediğim güç, şefkat, mutluluk, sızı gibi şeyler hissettim. Çok ağladım ancak ağlarken ve duygularımı paylaşırken; Aylin’in “acıyı hisset, orada kal” demesi acılarımın varlığını kabullenebileceğimi, kendimi değiştirmek veya düzeltmek zorunda olmadığımı fark ettirdi bana. Kendimle ilgili senelerdir arayış içinde olmama sebep olan konularda hem eğitim sırasında, hem de eğitimden sonra farkındalıklarım devam etti. Bu farkındalıklar beni bir süre zorlasa da süreçten güçlenerek çıktım. Artık toprağa daha net, daha emin basıyorum. Zamanınız geldiyse, sizin de bu yolculuğa çıkmanızı çok isterim. Kendi deneyimlerinizi yaşamanızı, varlığınız ile ilgili bilinmeyenlerinizi keşfetmenizi ümit ederim.
Şanslı hissediyorum. Kim olduğum, kim olduğumuz hakkında daha fazla biliyorum. Bilgimi bilgeliğe dönüştürme yolunda bu kaynaktan içmeye devam edeceğim; kendim, atalarım, annem, kızım, çemberdeki kızkardeşlerim ve bütün kadınlar için. Kabuklarından bir bir sıyrılıp özüne merhaba demek, bunu kendin gibi çok özel 15 kadınla yapmak, görmek, görülmek… Gördüğümden daha fazlası olduğumu biliyordum, bunu deneyimledim, üstelik onbeş harika kadınla birlikte; kahkahalarla, ağıtlarla, salya sümük ağlayıp, yatıp kıvrılıp, hoplayıp zıplayıp, kadın olup, çocuk olup, sen olup, ben olup… Aylin’e, yaptığına hayranlık duyuyorum. Ne yaptığı kadar, hatta daha fazla nasıl yaptığına. Diyeceğim o ki, anlatılmaz yaşanır… Kendinizle buluşmanız için müthiş bir fırsat.
Aylin ile yaptığımız eğitim ve akabindeki inziva hayatımın en dönüştürücü ve iyileştirici çalışmasıydı. Bugüne kadar uzun iş ve yöneticilik hayatımda bir çok eğitim aldım, bir çok kişisel gelişim kitabı okudum ama hiç biri bu kadar etkileyici olmadı. Aylin su gibi, kesinlikle bu iş için yaratılmış bir yeryüzü meleği! Sizin gibi eğitime gelenler ise inanılmaz bir şekilde tam da olması gereken kişiler oluyor ve nice dersler alıp, çok güzel dostluklar ediniyorsunuz. ‘Bir kaç günde nasıl dost olunur?’ dediğinizi duyar gibiyim. Bu çalışmanın olağanüstü yanlarından biri de bu zaten.
“Dişi Gücümüze Dönüş” eğitimi aslında bir eğitim değil. Çünkü Aylin Deniz bir şey anlatmıyor, yani tek taraflı bir süreç işlemiyor. Yaşatıyor, hissettiriyor, insanın yaşam yolculuğunda belki de hiç bilmediği yanlarını keşfetmesine imkan tanıyor. En son ne zaman durdurdunuz zamanı kendiniz için? Neyin içinde tüm benliğinizle yer alarak kayboldunuz? Koşmaktan, yetişmekten, acele etmekten yorgun musunuz? En son ne zaman kendinize ve başkasına şefkat gösterip, şifa verdiniz? Bütün bu deneyimleri yaşamak ve en çok da kendinizden öğrenmek için, bu programa katılmanızı tavsiye ederim.
Dişi olmanın bize öğretilen gibi olmadığını öğrendim. takmak, takıştırmak, açmak, saçılmakla ilgili değil. Dişi olmak verme- alma dengesini kurmak, yaratmak, yaratmaya cesaret etmek, doğayı ve doğanı kabul etmek, ve benzeri bir sürü şahane duyguymuş! Yapılan uygulamalarda çıplak doğamla (nature) karşılaşmak bazen beni onurlandırdı bazen de inanamayacağım kadar sarstı. kolay olduğunu söyleyemem ama bir eşiği atladığıma inanıyorum. “an’da kalarak”, doğamı red etmeyerek, kas geliştirmeye devam ederek içimdeki dişi güçle barışacağımı görüyorum.
Eğitim benim için tam bir kendimle buluşma ve kendimi kucaklama oldu, iyisiyle kötüsüyle, sevgi ve kabul dolu bir bütünleşme. Dişi yanımla, hayatta duruşumla, ilişkilerdeki tutumlarımla, nasıl bir ilişki istediğimle, kendimi nasıl kucaklayacağımla- nasıl dönüştüreceğimle, cinselliği algılayışımla ilgili birçok farkındalık, deneyim, aydınlanmalarla ve solumda sağımda beni destekleyen çember üyeleriyle yüreğim dolu olarak döndüm. Tüm bunlar için öncelikle sevgili Aylin’e ve yol arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Elimize reçete gibi tutuşturulmuş mutluluk formülleri olmadan ve kendimizi değiştirmeye çalışmadan, olan bitene olduğu gibi kabul vermek gerçekten hem çok zor hem de şaşırtıcıydı. Acıyla, boğucu sıkıntıyla ve inkar ettiğimiz tüm insani duygularla el sıkıştık iki gün boyunca. Kadınlığın muhteşem enerjileriyle tek tek tanıştık. Aylin’in dediği gibi “değişimin tohumlarını ekmiştik birlikte” burası ile ilgili hiç şüphem yoktu. Aradan geçen bir buçuk ay kadar sürede hala her gün kendime dair yeni birşey ile tanışıyorum. Sanırım kendi hayatımı başkalarınınkiler ile kıyaslamadan, kendi otantik kimliğim ile yaşamayı öğreniyorum. Adı her ne olursa olsun bu donanıma ve bilgiye sahip olmak güzel.
Öyle bir yol ki bu seni çağıran, duymazdan gelemediğin, geri dönemediğin bazen karanlık, bazen ışıklı, bazen korkarak, bazen koşarak seni sana çağıran bir yol… Karanlık ve sisli olsa da bu yolda adım atabilme desteğini ve cesaretini benim hayatıma katan Aylin’e ve tüm çemberlerime duydugum minnet ve şükrani nasıl ifade edebilicegimi bilemiyorum… Korkarak adım atabilme ve bu korkuların içinde, korkudan öte bir beni bana gösteren ve farketmemi sağlayan Aylin; bana hissedebilmeyi yeniden hissettirdiğin içini tüm var olan ama gömdügüm duygularım ve duyularımı açmama yol gösterdiğin ve bu yola ışıl ışıl, gercek, parıl parıl gozlerinle ışık tuttuğun icin sana minnettarım.
Carl Jung’un öğrettiği gibi, “acı olmadan bilince varılamaz.” Ne kadar acı da olsa Aylin’in yarattığı güvenli ortamda, ve diğer kadınlarla kurulan ruhsal dostluğun çemberinde, yavaşça kısırlaşmış alışkanlıklarımdan, hayata olan inatçı bakış açım ve katılaşmış “kadınlık” ve “sevgi” tanımlamalarımdan arındığımı hissediyorum. Kendime ne kadar çıplak ve kırılgan olmak için izin verirsem, o kadar besleniyor köklerim, gelecek bahara çiçek açmak için. Hatırla, “Hakikat şifalandırır.” Kendi özüyle yeniden tanışmak ve dişiliğinin gücünü keşfetmek isteyen her kadına Dakini Circleadı altındaki bu yolculuğa cesaret edip yelken açmasını sevgiyle teşvik ederim. Çünkü limanda bekleyen bir gemi güvendedir, ama gemiler bunun için inşa edilmemiştir. Aynı kadınlar gibi. Dışarı bakan, hayal kurar; içeri bakan ise, uyanır. Haydi, siz de uyanın!
Meğer ayaklarımı, bacaklarımı, gövdemi hissetmeden yaşıyormuşum… Sadece başımla… İlk gün sorduğun niyetim ne kadar basit göründü ayrılırken… Şükran duygusu ve yoğun sevgi ile ayrıldım eğitimden. Herşeye dışardan bakabilmek, dört mevsimi kabullenmek hayatımı kolaylaştırdı. Daha huzurlu, daha güçlü, daha sakin, daha mutluyum.
Bundan tam 1 sene önce trans halindeki yaşantom içerisinde kaybettiğim içsel gerçeğimi, özümü ve sağlıgımı tekrar bulabilmek adına yola çıktım. Neyin gerçek oldugunu bilemeyen ruhum karışık ve nereye bakacağını bilemeyen gözlerim yeni açılmıştı. Tam bu noktada hayatıma girerek tuttuğu ışıkla yolumu aydınlatan, içimdeki bilge ve kutup yıldızımla beni tekrar buluşturan en derin farkındalık tohumlarımın ekildiği içsel çalışmaları gerçekleştiren bu muhteşem kadına ve bilgelik ağacının tüm kadınlarına sonsuz teşekkürler!