BİREYSEL SEANS
Bireysel seanslarımız, kendisiyle ilgili önceden tasarlanmış yargıların konfor alanından çıkmaya niyet eden, ileriye adım atmak için kendinde cesaret bulan, ancak ilerlemek için önünü daha net görmeye, nereye ilerlemesi gerektiğini araştırmaya, ve yolda ister istemez karşımıza çıkacak şüphe ve korkuları aşmak için destek almaya ihtiyaç duyan cesur erkek ve kadınlar için.
Bazen kayboluruz. İşimiz, ailemiz, bildiklerimiz, beklentilerimiz, başkalarının bizden bekledikleri, egomuz, zorunlu olduğunu düşündüğümüz kurallar, değiştiremeyeceğimize inandığımız şartlar… Bunların içerisinde debeleniriz.
“İşte budur! Hedefime ulaştım! Mutluluğu yakaladım” dediğimiz şeylerin bile bizi artık tatmin etmediğini inkar ederiz. “Hayatım” dediğimiz kaosun içinde, bulanık görmeye başlarız kendimizi aynada. “Yaşam” dediğimiz yoğunluğun içinde, kendimizi duyamamaya başlarız gürültüden. Aslında neyi aradığımızı bilmeden, arar dururuz. Arayıştan yoruluruz. Uyumayı tercih ederiz.
Ancak eğer bir an gelir uyanır da, eğer içimizdeki sesin derinliklerimizden gelen fısıltısını duyarsak, artık başkalarını değil de kendimizi aynada net ve açık görebilmeyi arzular, özümüzü yeniden keşfetmek istersek, hayatımızın değişebileceğine inanırsak, alışık olduğumuz bazı şeylerin değişmek zorunda olduğunu kabul etmek için cesaret göstermemiz gerekir.
Bireysel Seans size kendinizi derinden bilme yolculuğunu yapmak için bir şans tanıyor. Bireysel seanslarımızda siz kendi içsel yolculuğunuza çıkarken bir yol arkadaşı olarak size destek olmak, benim temel amacım. Görevimi siz benliğinizin karanlık köşelerini araştırmak ve orada saklı kalmış cevherleri bulmak için yola çıktığınızda, el fenerini tutarak o karanlık köşelere ışık getirmenize yardımcı olmak olarak tanımlıyorum. Bunu yaparken de gestalt, koçluk teknikleri, dizim çalışmaları, farkındalık ve beden çalışmaları, zihinsel sorgulama, gevşeme egzersizleri, meditasyon, mitoloji, ve arketipik uygulamalardan faydalanıyorum.
Kendinizle yeniden tanışmaya, özünüzü, taahhüdünüzü keşfetmeye hazır mısınız?
Hele Bir Düşünsene
Hele bir düşünsene;
Uyandıktan sonra bir gün derin uykundan,
Ne varsa “ben” dediğin
Unutuvermişsin aniden.
Tekrarlayıp durduğun hikayelerin,
Övgülerin kendine dair,
Hoşnutsuzlukların, travmaların,
Tanımların, yargıların, eleştirilerin,
Aslaların, keşkelerin, olmazsa olmazların,
Hepsi gidivermiş puf diye,
Sabun köpüğü misali…
Ve adeta kalmışsın boş bir tablo gibi,
Anda yaratılmayı bekleyen,
Ne takılan geçmişe,
Ne de gelecekten korkan,
Sadece şimdide nefes alabilen,
Boş, bomboş…
Hatta o kadar boş ki,
Sonsuz olasılıklar barındıran.
Bir düşünsene,
Nasıl olurdu?
Aylin Safiye Deniz, 2014