Gözlemlediniz mi hiç?
Değişmekte her an her şey,
İç koşullarımız, dış koşullarımız,
Duygularımız, duyumlarımız, hislerimiz,
Düşüncelerimiz, zihin hallerimiz,
Algılarımız, çevremiz,
“Ben” dediğimiz şey hatta.
Her şey, herkes her an değişmekte,
Tıpkı bulutlar gibi, hava durumu gibi,
Rüzgar gibi, mevsimler gibi,
İstesek de istemesek de biz,
Memnun olsak da olmasak da halimizden.

Akmaktayız yaşam nehrinde,
Kimimiz arkamıza alarak akışı,
Uyumla akarız çabasızca.
Kimimiz karşı gelerek, savaş halinde,
Dalgalarla boğuşarak yaralanarak akarız.
Ama hiçbirimiz iki kere yıkanamayız aynı nehirde.

Peki doğamızın ta kendisiyken değişim,
Çok ilginç değil mi sürekli değişme, değiştirme çabamız,
Değişimden bu denli çok bahsetmemiz?
Ancak söylediğimizin aksine,
Hemen panik olmamız belirdiğinde en ufak bir değişim olasılığı,
Ya da tehdit edildiğinde basit bir alışkanlığımız?
Hatta gördüğümüzde değişmekte olan birini,
Şaşırmamız, yargılamamız bazen sen de çok değiştin diye,
Çok ilginç değil mi?

Belki de yapmamız gereken;
Bırakıp artık uzun uzun değişimden, değişmekten bahsetmeyi,
Bırakıp değişim çabasını,
Sürekli var olan değişimi fark edip,
Kesintisiz değişimin içine bırakmaktır kendimizi kabulle,
Ta kendisi olmaktır değişimin,
Tadını çıkarmaktır olmakta olanın.

Aylin Safiye Deniz, 2015