Kalbinin yolunda adım atman için,
Geçmesini mi bekliyorsun tüm korkularının,
Travmam dediklerinin tamamen temizlenmesini,
Kendine güveninin tavan yapmasını,
Hatta tüm koşullarının mükemmel olmasını mı?
Adım atabilmek için mükemmel olmayı beklersen,
Aman dikkat et, geçirebilirsin tüm yaşamını,
Pencereden dışarıyı seyrederek, beklemede.
Kalabilirsin atılmamış adımlarınla baş başa,
Soğumakta olan ölüm yatağında, keşkelerinle birlikte.
Bu nedenle bi korkmasan artık korkmaktan,
Gerekirse biraz da korkuversen… Ne olur ki?
Korkmaktan korkmamız değil mi, bizi yerimizde donduran?
Kurtulmaya da çalışma zehrim dediklerinden,
Görme onları düşman, engel diye.
Sadece genişlet kabını farkındalıkla.
Bardakta zehir tadı veren tuzu, göle boşalttığımızda,
Nasıl ki dönüşüyorsa besine ve yaşama,
Kendinde zehir dediklerin de dönüşsün besine, yaşama,
Sen farkındalıkla genişlettikçe kabını.
Hatta zamanla öyle bir genişlet ki kabını,
İdrak et, esasında genişletecek kabının da olmadığını,
Ne kap kalsın, ne zehir ne de besin.
Sınırsızlıkta atılan adımlar kalsın, özgürce.
Aylin Safiye Deniz, 2015