Ne zordur affetmek kendini
Bir hatandan dolayı geçmişinde yaptığın.
Nasıl bu kadar aptal olabildim, nasıl yapabildim,
Nasıl anlayamadım, nasıl göremedim dersin,
Boğarsın kendini pişmanlık girdabının içinde.
Uçuşur durur binbir düşünce zihninde,
Keşke’ler, neden’ler, nasıl’larla birlikte.
Gittikçe kapanır kalbin manevi şiddetle,
Senden sana acımasızca gelen.
Sertleşirsin gittikçe kendine, kapkara olur kalbin.
Terk edersin şefkati karanlıkta,
Sevemez olursun kendini hiç,
Belki de düşmanın olur, saldırırsın kendine,
Cezalandırırsın her fırsatta kendini bilip bilmeden,
Yok etme güdüsü gelir kendini derinlerden hatta belki de
Öldürürsün yavaş yavaş kendini gün be gün.
Derken terk eder yaşam seni, terk eder neşe, huzur,
Gömülürsün daha da karanlığa gittikçe.
Bunu da bilinçsizce adalet sanırsın belki de için için,
Yaptığın hatanın bedeli için,
Anlamsız bir ödeşmede.
Bak bakalım işe yarıyor mu bu stratejin?
Yaptığın hatanın kefareti yerine geçiyor mu?
Kazanan oluyor mu karanlıktan başka bu oyunda?
Telafi etmeye çalışma yaptığın karanlık bir eylemi,
Yaratarak sürekli daha da fazla karanlık,
Bırak hizmet etmeyi karanlığa artık.
Her ne olmuş olursa olsun
Takılma geçmişe, pişmanlığa
Bir mum yak karanlığa
Oradan yeniden yaşamaya başla.
Öyle ki özürün ve tövben aydınlıktan beslensin
Aydınlığı beslerken her düşünce ve eyleminde.
Aylin Safiye Deniz, 2019